Allah Sevgisi Nasıl Olmalıdır?

Allah sevgisi nasıl kazanılır? Kur’an-ı Kerim’e göre Allah sevgisi nasıl olmalıdır? Allah sevgisini kazanmak için okunacak dua.

Gerçek mü’min, Allah’ın güzelliğini ve büyüklüğünü kavrayan, lütfunu bekleyen, iyiliklerini ve nimetlerini bilen kimsedir. Bu idrakteki kul Rabbini sever, kalbi sürekli Allah’la meşgul olur, davranışlarında onun rızasını ve memnuniyetini kazanmayı hedefler.

ALLAH SEVGİSİ NASIL KAZANILIR?

Kul, Allah’a, Peygamberine ve getirdiklerine inanmakla, Allah’ın emirlerini yerine getirmekle ve yasaklarından kaçınmakla Allah’a sevgisini gösterir. Gerçek iman, Allah’ sevgisini canından daha ileri tutan kimsenin imanıdır. Mü’min, Allah’a bu şekilde inanınca, onun sevgisi bütün söz, fiil ve davranışlarında ortaya çıkar. Yüce Allah Kur’an’da mü’minlerdeki Allah sevgisinin nasıl olması gerektiğini şöyle bildirir:

“De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, durgunluğa uğramasından korktuğunuz alış verişler, hoşlandığınız meskenler, size Allah’tan, Rasulûnden ve Allah yolunda savaşmaktan, daha sevgili ise artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fasıklar topluluğunu hidayete erdirmez.”[1]

Allah sevdiği ve kendisini seven mü’minler hakkında şöyle buyurur: “Ey iman edenler, sizden kim dininden dönerse, bilsin ki Allah, sevdiği ve kendisini seven mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı onurlu ve zorlu bir toplum getirecektir. Bunlar Allah yolunda savaşırlar ve hiçbir kınayanın kınamasından korkmazlar. Bu Allah’ın dilediğine verdiği lütfudur. Allah’ın lütfu, ilmi geniştir.”[2]

ALLAH’I SEVMEK

Allah’ı sevmek mü’minin en mühim özelliğidir. Allah sevgisini tadan kalp başka bir sevgiyi aramaz. Bunun içindir ki Peygamber Efendimiz şöyle buyurmuştur:

 “Üç şey kimde bulunursa, o imanın zevkine ulaşır:

Allah ve Resulü’nün kendisine her şeyden daha sevgili olması, kişinin ancak Allah için sevmesi, kâfirliğe dönmekten ateşe atılırcasına nefret etmesi.”[3]

Allah sevgisi, Allah’ın vermiş olduğu sonsuz nimetlerin idraki içinde olan kişinin hayatına yön verir, iyiye, doğruya ve güzele yöneltir. Allah’ı seven, O’nun emrine ve O’nun peygamberi olan Hz. Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e itaat eder, hayatına bu doğrultuda yön verir. Ayeti kerimede buyrulur:

“De ki: ‘Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Çünkü Allah çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.’”[4]

Kur’an-ı Kerim’de mü’minlerin, Allah’ı sevmesinden söz eden ayetler bulunduğu gibi, Allah’ın da sevdiklerinden ve sevmediklerinden bildiren ayetler vardır. Allah, iyilik yapanları, tevbe edenleri, temizlenenleri, kendisine karşı gelmekten sakınanları, sabredenleri, tevekkül edenleri, adaletli davrananları ve kendi yolunda savaşanları sever. Haddi aşanları, bozguncuları, kâfirleri, zalimleri, kibirlenenleri , savurganları, hainleri sevmez. Allah’ın kulunu sevmesi kulu için mutluluk kaynağıdır. Çünkü bu sevgiyi O’nun yardımı ve koruması, kulunu başarılı kılması, lütuf ve ikramları takip eder.

ALLAH SEVGİSİNİ KAZANMAK İÇİN OKUNCAK DUA

Konuyu Peygamber Efendimizin duasıyla bağlayalım:

“Allahım! Senden Seni sevmeyi, Seni sevenleri sevmeyi ve Senin sevgine ulaştıracak amelleri sevmeyi dilerim.”[5]

Dipnotlar:

[1] Tevbe sûresi, 24. ayet [2] Mâide sûresi, 54. ayet [3] Buhârî, İman, 9. 14. [4] Ali İmran suresi, 31. ayet [5] Tirmizî, Daavât 73, Tefsîrü’l-Kur’ân 39

Kaynak: İslam Akaidi, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

ALLAH’IN VARLIĞI VE BİRLİĞİ İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Allah’ın Varlığı ve Birliği İle İlgili Ayet ve Hadisler

ALLAH SEVGİSİ NASIL ELDE EDİLİR?

Allah Sevgisi Nasıl Elde Edilir?

İMAN VE ALLAH SEVGİSİ İLE İLGİLİ HADİSLER

İman ve Allah Sevgisi İle İlgili Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.