Allah Resulü'ne Ne Kadar Bağlıyız?

Tasavvufi terbiyeyi Müslümanın gönül kıvamı için hayati önemde gören ve bu anlamda bir misyonu olan Altınoluk Dergisi bu ay dosya konusu olarak Kutlu Doğum mevsiminde gönüllerimizi yoklama çağrısı yapıyor: "Gönül Bağımız Kopmasın". 

Nisan ayı, Kutlu Doğum ayı. Peygamber Efendimiz -sallâllahu aleyhi ve sellem- dünyaya teşrif etti. O, Resulullah.Allah'ın elçisi. Peygamber. Kutlu mesajın taşıyıcısı. Efendimiz. Önderimiz. Rehberimiz...

Altınoluk, okuyucularına, “Gönül Bağımız Kopmasın” çağrısıyla ulaşıyor. Bir Kutlu Doğum mevsiminde gönüllerimizi yoklama çağrısı yapıyor. "Gönüllerimizde Rasulullah’ın izi varsa dert yok. İzlerin izinde isek dert yok. Dua edelim Rabbimiz O’nun izinde sağlam duruşlar, istikrarlı yürüyüşler nasib etsin" diyor.

Nisan’ın 20’siyle birlikte Üç Aylar’a giriyoruz. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.)’in: “-Ey Yüce Allahım! Bize Receb’i ve Şa’ban’ı mübarek kıl ve bizi Ramazan’a kavuştur.” duası dilimizde dönerken şimdi Altınoluk'un içindekilerine bakalım:

Osman Nuri Topbaş Hocaefendi "Hak Dostlarından Hikmetler" üst başlığında "Bâyezîd-i Bistâmî -3" Hazretleri'nin hikmet dolu sözlerinin, Kur'ân ve sünnet ışığında harmanlanarak güncel meselelerde alacağımız İslami tavrı bize anlatıyor.

Ahmet Taşgetiren "Gönül Bağımız Kopmasın" yazısında derginin dosya konusunu işliyor. Efendimiz'e olan rabıtamızı bizlere hatırlatıyor.

Dr. Adem Ergül "İnsan-ı Kâmil Olma Yolunda altinolukdergisi-350Rasûlullah'a Muhabbet Râbıtası" başlıklı yazısında, Habibullahın muhabbetinde adeta kendini eritmek suretiyle, fikirde, duyguda ve davranışlarda O'nunla takatimiz nispetinde aynileşmeye vurgu yapıyor.

Prof. Dr. Süleyman Derin "O'nsuz Olmaz (S.A.V.)" başlığında "sufilerin gerçek mürşidi Allah Resülu ve onun sünneti seniyyesidir" diyor.

Cafer Durmuş "Rasulûllah (s.a.v.)'in Öğrettiği Kardeşlik" başlığında Peygamberimiz'in öğrettiği kardeşliği anlatarak İmam-ı Gazali'nin 8 maddelik kardeşlik haklarını özetliyor.

Rabia Brodbeck "Tozun Aşkı" yazısında Allah'ın sevgilisinin özelliklerini anlatıyor.

Prof. Dr. İsmail Lütfi Çakan "Saygılı Ol ve Sabret" başlığında Peygamber Efendimiz'in "Allah'a karşı saygı ve sabrı" tavsiye etmesini işliyor.

Doç. Dr. Mehmet Özşenel "Resûl-i Ekrem Efendimiz'in Örnek Ahlakı" yazısında Peygamberimiz'in yüksek şahsiyetini ve güzel ahlakını anlatıyor.

Doç. Dr. Kerim Buladı "Birlikte Yaşama Ruhu ve Hukuku" başlıklı yazısında Kutlu Doğum Haftası'nın özel konusu olan "Hazreti Peygamber, Birlikte Yaşama Ahlakı ve Hukuku" üzerinden müslümanların birliğini, kardeşlik hukukunu anlatıyor.

Nureddin Yıldız, "Mobil Olmaya Mecburuz" başlıklı yazısında "Mü'minlerin mobil olmaya mecbur olduklarını" dile getiriyor.

Prof. Dr. Ethem Cebecioğlu "Nokta-i Süveydâ -9" yazısında Nakşi geleneğinde yetişen Şah Veliyyulah-ı Dehlevi Hazretleri'nin (k.s.) nokta-i süveydâ anlayışını anlatıyor.

Neslihan Nur Türk "Üç Hatâ" başlığında şerler üzerinde durarak, şerre davetiye çıkaran üç durumu özetliyor.

Senai Demirci "İnna Lillah..." başlıklı yazısında görüntülerin, imajların hayatımıza kurduğu tuzaklara işaret ediyor. Şöhretin de bir gün öldüğünü anlattığı yazısında yazar, günümüzü  anlama açısından yerinde uyarılarda bulunuyor.

Beytullah Demircioğlu "Dünya Gündemi" köşesinde Ortadoğu'da yabancı güçler tarafından tezgahlanan sünni-şii mezhep savaşının kapıda olduğuna dair analizi İslam coğrafyasını anlamak açısından önemli.

Altınoluk Dergisi'nin Nisan sayısında yer alan diğer yazarlar ve yazı başlıkları şöyle:

Mehmet Dinç "Sakanın Bahanesini Çaldım",

Ali Rıza Temel "Kardeşliğe Hasret",

Murat Kaya "Allah Rasûlü'nün Bazı Mucizeleri-1",

Abdullah Gülcemal "Gül Mevsimi Dilekleri",

Vahit Göktaş "Mürşid Kalb ve Ruh Doktorudur",

Mustafa Eriş "Ebu Basir Es-Sekafi",

Salih Zeki Meriç "Ey Kur'ân-ı Azimüş-Şan"

Hatice Şahin "Heyecan ve Korku".

Ayrıntılı Bilgi: www.altinoluk.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.