Akşam Yemeği Geç Yenirse!

Gece saatlerinde aç olmadığınız halde yemek yediğiniz, acıktığınız için yemek yediğiniz oldu mu?

Uzmanlar, geç saatlerde yenilen yemeklerin meydana getirdiği tehlikeleri anlattı.

Gece geç yenen yemekler ‘kalp krizi ve felç riskini artırıyor’. Bir kişi uyuduğunda, genellikle tansiyonu yüzde 10 oranında düşer.  Ancak kişi yatmadan önceki iki saat içinde bir şeyler yediği zaman bu durum değişir. Bilim insanları bunun, yemek yediğimizde stres hormonlarının salgılanmasından kaynaklandığını düşünüyor. ‘Geceleri tansiyonu düşük olmayanların’ kalp rahatsızlıkları nedeniyle ölme olasılıkları 3 kat daha fazla.

Uzmanlar, gece geç saatte yemek yemenin milyonlarca insanı kalp krizi ve felç geçirme açısından tehlikeye attığı konusunda uyarıyorlar. Araştırmacılar, gece geç saatte yenen bir yemeğin, vücudun yavaşlaması gereken zamanda ‘yüksek alarm’ durumuna geçmesine neden olduğunu buldular. Kalp uzmanları, yetişkinlerin yatmadan önceki iki saat içerisinde ve aslında ideal olarak akşam 7’den sonra asla hiçbir şey yememelerini tavsiye ettiler. Sağlıklı bir insanın tansiyonu uykuya daldığı zaman en az yüzde 10 oranında düşer.

GEÇ YEMEK YEMENİN OLUŞTURDUĞU RİSKLER

Araştırmacılar, milyonlarca insanın kendilerini akşam saat 7’den sonra yemek yiyerek kalp krizi ve felç geçirme açısından riske attıkları konusunda uyarıyor. Yüksek tansiyonu olan 700’den fazla kişinin katıldığı bir araştırmada, yatmadan önceki iki saat içerisinde yemek yiyenlerin tansiyonlarının yüksek kaldığı ortaya çıkarıldı. Uzmanlar, vücudun rahatlamaya başlaması gerektiği zamanda yemek yemenin, stres hormonlarının salgılanmasına neden olduğunu düşünüyor. Geceleri tansiyonu düşmeyen kişiler ‘yüksek tansiyonlu’ olarak bilinir – ve kalp kaynaklı ölümlerin oranı bu kişiler arasında yüksektir.

Türk araştırmacılar, gece geç saatte yiyenlerin yüksek tansiyonlu olma olasılıklarının yaklaşık üç kat daha fazla olduğunu buldular. Araştırmacı Dr. Ebru Özpelit, Roma’daki Avrupa Kardiyoloji Derneği’nin kongresinde bulduğu sonuçları anlatırken:

‘Eğer gece geç saatte yersek vücudumuz uyku için rahatlamaktansa, gün boyunca olduğu gibi yüksek alarmda kalıyor’ dedi. ‘Salgılanan stres hormonları, normalde olması gerektiği gibi tansiyonun uyku esnasında düşmesine izin vermiyor.’ Türkiye’deki Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Özpelit, ortalama yaşları 53 olan ve yüksek tansiyon teşhisi konmuş 721 kişiyi mercek altına aldı.

İngiltere’de 9.4 milyon kişiye, hipertansiyon olarak da bilinen yüksek tansiyon teşhisi koyuldu. Bu kişiler kalp hastalıkları konusunda zaten yüksek risk altındalar. Ancak tansiyonları gece düşmezse bu risk çok daha fazla artıyor. Uzmanlar hipertansiyonu olan hastaların yüzde 40’ının yüksek tansiyonu olduğunu tahmin ediyor (potansiyel olarak Britanya’da 3.76 milyon kişi) bu da onları önemli kalp problemleri açısından ciddi riske sokuyor.

Dr. Özpelit: ‘Bu çok tehlikeli. Eğer tansiyon yüzde 10’dan daha fazla düşmezse bu durum kardiyovasküler riski artırır ve bu hastaların kalp krizi, felç ve kronik hastalıklar geçirme riski daha fazla olur’ diyor. Gece geç saatte yenen yemek, vücudun yavaşlaması gereken zamanda kalp krizi ve felç geçirme riskini artırarak vücudu ‘yüksek alarm’ durumunda tutuyor.

Giderek artan kanıtlara ek olan bulgular, her öğünü belirli saatlerde yemenin (ve gece yememenin) sağlık açısından çok fazla faydası olduğunu gösteriyor. Daha önceden yapılan bir araştırmada, erken yenen akşam yemeklerinin, meme kanseri riskini azalttığı, kan şekeri seviyesini düşürdüğü ve kalori yakılmasına yardımcı olduğu bulundu. Uzmanlar bunun nedenlerinden birinin, vücudun gün içerisinde çok daha erken saatlerde yemek yemeyi umduğu konusunda evrimleşmesi olduğunu düşünüyorlar – çünkü eskiden insanlar hava karardığı zaman uyuyorlardı.

DÜZENSİZ YEME MODELİ

Dr. Özpelit, elektriğin keşfedilmesinin, ‘düzensiz’ yeme modelini ortaya çıkararak bu durumu değiştirdiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti:

‘Modern insanlar, düşük maliyetli suni ışıklandırmanın ve sanayileşmenin ilerlemesiyle birlikte her gün uzun aydınlatılmış saatler yaşamaya başladılar ve bu da daha fazLa gıda tüketimiyle sonuçlandı’. ‘Gece geç saatte yemek ve kahvaltıyı atlamak, günden güne daha da yaygınlaşan düzensiz bir yeme modeli haline geldi.’

İngiliz Kalp Derneği’nde tıp direktörü olan Profesör Peter Weissberg bu konuda şunları söyledi: ‘Bu araştırma, gece geç saatte yemek yemenin, tansiyonun düşmesinin engellemesine neden olabileceğini gösteriyor. ‘Geceleri tansiyonun düşmesi, yüksek tansiyonlu insanlar için bile normaldir. Bununla birlikte gece boyunca tansiyonları yüksek kalanların gelecekte sorun yaşama riskleri artıyor’.

Kaynak: Yasemin

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.