Ailede İyilik

Modern zamanlarda hangi iyiliklere daha çok ihtiyaç olduğunu bilmek gerekir. İyilik ve ihsânın bütün renk ve zevkleriyle yaşandığı yer ailedir. Âile içinde yapılan iyilikler modern zamanlarda daha çok ehemmiyet kazanmıştır.

Âile toplumun temeli, anne- babaya iyilik de dinin esasıdır. [1] Allah’ın rızası ana babanın rızasına bağlıdır. [2] Bazı hadislerin vürud sebepleri vardır. Mesela “Cennet annelerin ayağı altındadır” hadisinin de sebeb-i vürudunu bilmek gerekir.

Hz. Peygamber “cihada gitmek istiyorum” diyen sahabiye annesini sormuş, o da bakıma muhtaç annesini söyleyince, “ o halde ondan ayrılma, çünkü cennet annenin ayağının altındadır” buyurmuştur. [3]

“Baba” hakkında da önemli haberler gelmiştir. Mesela “Baba cennetin orta kapısıdır” [4] hadisini böyle değerlendirmek gerekir. Ölmüş anne ve baba yerine onların oruç borcu tutulabilir, hacc farizası eda edilebilir. [5]

Anne ve baba, gayr-i müslim olsa bile iyi davranmak gerekir. [6] Anne vefat etmişse, teyzeye iyilik etmek gerekir, çünkü teyze anne yerindedir. [7]

VEFAT ETMİŞ ANNE BABA İÇİN NELER YAPILIR?

Vefat etmiş, anne baba için şunlar yapılır:

Dua edilir, istiğfar edilir, vasıyetleri yerine getirilir, yaşayan akrabaları ziyaret edilir, dostlarına ikram yapılır. [8]

Süt anne, süt baba ve süt akrabalarına hürmet edip, ikramda bulunmak, öz anne, baba ve akrabalarına hürmet etmek gibidir. [9] Ebeveyninden birine bedel, hacceden kimsenin kendine de haccetmiş sevabı yazılır. Yerine bedel haccettiği kimsenin de borcu düşer. [10]

Kocası erken vefat etmiş ve gençliğini evlenmeksizin yetim çocukların büyütülmesinde harcayan kadın ahirette peygamberle beraberdir. [11]

BABANIN ÖZELLİKLE KIZLARINA İYİLİK ETMESİ BÜYÜK SEVAPTIR

Anne ve babanın çocuklarına dönük tüm iyilikleri de değer ifade eder. Mesela babanın özellikle kızlarına iyilik etmesinin sevabı büyüktür. [12]

Çünkü yetişme çağına erişinceye kadar kız çocukları ebeveynlerinin özel ilgisine ihtiyacı bulunmaktadır. Baba evlendikten sonra da kız çocuğunu ziyaret edebilir, onun yanaklarından öpebilir. [13]

Çocuk terbiyesi yumuşak bir otorite de gerektirir. Bu manada çocuk terbiye etmek, uzun zaman alacak bir şey de değildir.

Çocuklar hakkında “baba ve annelerini, cimri, korkak ve cahil yapan Allah’ın reyhan çiçekleridir” [14] buyrulmuştur. Terbiye, çocuğa tuvaleti öğretmek gibi bir şeydir. Bu manada terbiye, sadaka vermeden üstündür. [15]

Erkeğin sürekli ailesine hayırlı davranmayı ve hayır işleri yapmayı düşünmesi gerekir. [16]

DİPNOTLAR

1) Buhârî, Edeb, 2; Müslim, Birr, 1. 2) Tirmizî, Birr, 3 (1900). 3) Nesâî, Cihad 6, (6, 11). 4) Tirmizî, Birr, 3, (1901). 5) Müslim, Sıyam 157, (1149); Tirmizî, Zekât 31 (667); Ebu Dâvud, Vesâyâ 12, (2877), Zekât 31, (1656) 6) Buhârî, Hibe, 28, Edeb, 8; Müslim, Zekat, 50 (1003); Ebu Dâvud, Zekât, 34, (1668).  7) Tirmizî, Birr, 6, (1905). 8) Ebu Dâvud, Edeb, 129, (5142); İbnu Mâce, Edeb, 2, (3664).  9) Ebu Dâvud, Edeb: 129, (5145). 10) Heysemî, Mecmeu’z- zevâid, III, 282. 11) Ebu Dâvud, Edeb: 130, (5149). 12) Buhârî, Zekât: 10, Edeb: 19; Müslim, Birr: 147, (2629); Tirmizî, Birr: 13, (1916). 13) Ebû Dâvud, Edeb: 158 (5222); Buhârî, Menâkıbu’l-Ensar: 45. 14) Tirmizî, Birr: 11 (1911); İbnu Mâce, Edeb: 3, (3666).  15) Tirmizî, Birr: 33, (1953).  16) Tirmizî, Menâkıb: 85, (3892).

Kaynak: Şemseddin Kırış, Altınoluk Dergisi, Sayı: 386

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.