Afrika’da 12 Milyondan Fazla İnsan Yerlerinden Edildi

Afrika’da geçen yıl yaşanan çatışmalar, açlık, iç karışıklık ve doğal felaketler nedeniyle 12,6 milyon kişi ülkeleri içinde yer değiştirmek zorunda kaldı.

Afrika’da geçen yıl iç karışıklar, doğal felaketler ve çeşitli nedenlerden 12,6 milyon kişinin ülkeleri içinde yerlerinden edildiği bildirildi.

AFRİKA RAPORU

Merkezi Cenevre'de bulunan Ülke İçi Yerinden Edilenler İzleme Merkezi (IDMC), Afrika raporunu yayımladı.

Raporda, sadece geçen yıl 3,9 milyon kişinin çatışmalar 1,1 milyon kişinin de doğal felaketler nedeniyle yer değiştirmek zorunda kaldığı kaydedildi.

HER GÜN 15 BİN İNSAN YERLERİNDEN EDİLDİ 

Çatışmalar nedeniyle, bu yılın ilk yarısında günde ortalama 15 bin kişinin göç etmek durumunda kaldığına vurgu yapılan raporda, dünyada çatışmalar nedeniyle yer değiştirenlerin yüzde 40'ının Afrika'da olduğu belirtildi.

Raporda, Afrika'da geçen yıl 12,6 milyon kişinin evlerini terk etmek zorunda kaldığına vurgu yapılırken 2017'nin ilk 6 ayında, çatışmalardan ve doğal felaketlerden en çok etkilenen 5 ülkenin sıralaması paylaşıldı.

KONGO EN ÇOK YER DEĞİŞTİRİLEN ÜLKE OLDU

Buna göre, sıralamada, Kongo Demokratik Cumhuriyeti (KDC), 997 bin kişiyle çatışmalar nedeniyle en çok yer değiştirilen ülke oldu. Listede KDC'yi 213 bin kişiyle Etiyopya, 206 bin kişiyle Orta Afrika Cumhuriyeti, 163 bin kişiyle Güney Sudan ve 162 bin kişiyle Gambiya izliyor.

Doğal felaketler nedeniyle ise Madagaskar'da 247 bin, Mozambik'te 167 bin, Malavi'de 34 bin, Kenya'da 25 bin ve Angola'da 11 bin kişi yerlerinden oldu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.