Abd'li Müslümanlar Trump'tan Saygı Bekliyor

ABD'nin en büyük Müslüman sivil toplum kuruluşu Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR), ülkenin yeni başkanı seçilen Donald Trump'ın, aralarında Müslümanların da olduğu tüm Amerikalıların haklarına saygı göstermesi çağrısında bulundu.

ABD'de Müslümanları temsil eden en etkin kuruluş olan CAIR'ın başkent Washington'daki merkezinde 8 Kasım seçimlerinin sonuçlarına ilişkin basın toplantısı yapıldı.

CAIR Direktörü Nihad Awad, toplantıda yaptığı konuşmada, seçimlerden zaferle çıkan Donald Trump'ı tebrik etti.

Seçim kampanyası döneminde Trump'ın Müslümanlara yönelik tavrını hatırlatan Awad, yeni başkanın Müslümanlar dahil tüm Amerikalıların haklarına saygı göstermesini istedi.

Awad, şunları söyledi:

"Seçimi kimin kazandığına veya kaybettiğine bakılmaksızın, Amerikalı Müslümanlar burada olmaya devam edecek. Hiçbir yere gitmiyoruz, susturulup dışlanmayacağız. Amerikan Müslüman toplumu bağnazlıkla mücadeleye etmeye, kanunlara uymaya ve tüm Amerikalıların haklarını ve özgürlüklerini korumaya devam edecek. CAIR, milletimize kimin liderlik ettiğine bakmaksızın Müslüman toplumunun korkusuz ve ilkeli savunucu olmayı sürdürecek."

Nihad Awad, ABD'de yaşayan ancak gelecek endişesi taşıyan Müslümanlara da seslendi. ABD'nin onların da memleketi olduğunu vurgulayan Awad, "Sizler de diğer tüm Amerikalılar gibi aynı hak ve sorumluluklara sahipsiniz." dedi.

Ülkenin 45'inci başkanı seçilen Donald Trump, seçim kampanyası süresince birçok kez Müslümanları hedef alan açıklamalarda bulunmuştu. Müslümanların ABD'ye girişinin durdurulmasını isteyen Trump, ülkedeki camilerin de kapatılması çağrısı yapmıştı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.