cennet   (6737 içerik bulundu)

Peygamberimizle Cennette Komşu Olmak İsteyen Sahabi

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz ile cennette komşu olmak isteyen sahabiden Efendimizin (s.a.v.) istediği şey...

Cennete Yüzleri Nurlu, El ve Ayakları Parlak Olarak Gidecek Müminler

Peygamberimizin (s.a.v.) cennete yüzleri nurlu, el ve ayakları parlak olarak geleceklerini müjdelediği müminler...

Cehennemlik ve Cennetlik Olmanın Alâmeti

Cehennemlik ve cennetlik olmanın alâmeti nedir? Şeyh Ebûbekir Şiblî (k.s.) açıklıyor.

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi 19 Şubat 2024 Sohbeti | Cennet Pazarı

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Erkam Radyo ve Erkam TV'de "Cennet pazarı" başlığıyla yayınlanan 19 Şubat 2024 tarihli sohbeti.

“Bana Altı Şeyi Garanti Edin, Ben de Sizin Cennete Gireceğinize Kefil Olayım” Hadisi

Karşılığında cennet vâdedilen altı şey nedir? Osman Nuri Topbaş Hocaefendi, “Bana altı şeyi garanti edin, ben de sizin cennete gireceğinize kefil olayım” hadisi

“Cennet Bahçelerine Uğradığınızda Oradan Hakkıyla İstifâde Ediniz” Hadisi

Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’in “Cennet bahçeleri” olarak nitelediği ve “Cennet bahçelerine uğradığınızda oradan hakkıyla istifâde ediniz” buyurduğu ortamlar ne

Cuma Günü veya Mübârek Günlerde Ölenler Cennete Gider mi?

Cuma günü veya mübârek gün ve gecelerde ölenler cennetlik midir? Dr. Ahmet Hamdi Yıldırım cevaplıyor.

“Lâ İlâhe İllallah” Demek Cennet İçin Yeterli mi?

Cennete girmek için “Lâ ilâhe illallah” demek yeterli mi? “Lâ ilâhe illallah” diyen cennete girecektir. Fakat nasıl? Osman Nûri Topbaş Hocaefendi anlatıyor.

Tek Ayağı ile Cennete Gitmek İsteyen Sahabi

Abdullah Sert Hocaefendi, Benî Seleme’nin reisi, sahâbî Amr b. Cemûh’un (r.a.) topal ayağıyla Uhud savaşına katılma arzusunu anlatan hadis-i şerifi okuyor.

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi 11 Aralık 2023 Sohbeti | Firdevs Cenneti'nin Varisleri

Osman Nûri Topbaş Hocaefendi'nin Erkam Radyo ve Erkam TV'de "Firdevs cenneti'nin varisleri" başlığıyla yayınlanan 11 Aralık 2023 tarihli sohbeti.

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.