MÜNKER   (571 içerik bulundu)

Emr-i Bi’l-ma’rûf Nehy-i Ani’lmünker ile İlgili Hadisler

Emr-i Bi’l-ma’rûf Nehy-i Ani’lmünker ile ilgili hadisi şerifler...

Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker'i Terk Etmenin Sonucu

Emr-i bi’l-mâruf istikametindeki hizmetlerin yegâne hedefi, uhrevî kazançtır. Dünyevî ve nefsânî arzulara kapılıp bu hizmetleri ihmal etmek yahut bu vazifeleri

Emr-i Bi'l Ma'rûf ve Nehy-i Anil Münkerin Fazileti

Emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-i anil münkerin fazileti nedir? Sahabe efendilerimiz ömürlerinin sonuna kadar hiç bir bırakmadığı amel olan emr-i bi'l ma'rûf ve nehy-

Münker Ne Demek?

Münker: İnkâr edilen, reddedilen, kabûl olmayan, makbûl olmayan, şer‘î olarak, İslâmiyet açısından işlenmesi doğru  bulunmayan.

Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Nedir?

Emri bil maruf nehyi anil münker nedir? Emri bil maruf nehyi anil münker ifadesi ile ne anlatılmak istenmektedir?

Emri Bil Maruf Nehyi Anil Münker Yapan Kişilerin Bilmesi Gereken Hadis

Emri bil maruf nehyi anil münker yapan kişilerin bilmesi gereken en önemli hadis-i şerif hangisidir? Emri bil maruf nehyi anil münker her müslümanın asli vazife

Münker ve Nekir Melekleri Hangi Soruları Soracak?

Abdullah Sert Bey, "Münker ve Nekir melekleri kabirde hangi soruları soracaklar!" sorusunu cevaplıyor...

Münker Nekire Cevap Veremeyen Adamın Hali

Bir hadîsi var Rasûlullah Efendimizʼin hadîs-i şerîfi var. İşte Münker-Nekir, sâlih kimseye sorar. O sâlih kimse cevabını verir. Orada güzel bir siluet görür.

İslâmî Mücâdelede Evveliyet Münkerden Nehiydir

Tarihçi-yazar Kadir Mısıroğlu'nun kaleme aldığı "İslâmi Mücadelede Evveliyet Münkerden Nehiydir" başlıklı yazı, peygamber ahlâkının kazanılması ve bu ahlâk ile

Yegâne Sığınak Olarak Namaz

Namazın fazileti ve kıymeti nedir? Peygamberimiz (s.a.v) namaza nasıl bakardı? Hangi durumlarda namaza dururdu? Hayatımızda namazın yeri ve önemi nedir?

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.