95 Yeni Öte Gezegen Keşfedildi

Kepler Uzay Teleskobu’nun tespit ettiği 275 yeni gök cisminin 149’unun öte gezegen olduğu doğrulandı. Öte gezegenlerden 95’inin varlığı ilk kez keşfedildi

Gök bilimciler, Samanyolu Galaksisi’nde Güneş Sistemi dışında 95 yeni öte gezegenin varlığını keşfetti.

Amerika Havacılık ve Uzay Ajansı NASA'nın Kepler Uzay Teleskobu’nun verilerini kullanan uluslararası araştırma ekibi, teleskobun “K2 misyonu” adı verilen, keşif faaliyetinin yeni safhasında uzay boşluğunda konumunu tespit ettiği 275 yeni gök cismi üzerinde inceleme yaptı. İncelemede, 149’unun gerçek öte gezegen olduğu ve bunlardan da 95'inin varlığının ilk kez keşfedildiği belirlendi.

Danimarka Teknik Üniversitesi'ne bağlı Ulusal Uzay Enstitüsü’nde doktora çalışması yürüten Amerikalı Andrew Mayo’nun önderlik ettiği araştırmada, teleskobun 2014’ten bu yana farklı görüş açılarından kaydettiği optik görüntüleri inceleyen araştırmacılar, olası gezegen adaylarının etrafında döndükleri yıldızda bıraktıkları gölge izlerini, gezegenlerin kendi görüntüleriyle karşılaştırarak doğrulama olanağı buldu.

Araştırmacılar bu süreçte bugüne kadar Güneş Sistemi dışında yörüngesinde bir gezegen olduğu tespit edilen en parlak yıldızı da keşfetti. “HD 212657” adı verilen yıldız etrafında, Dünya zamanıyla 10 günlük bir yörünge üzerinde bir öte gezegen devridaim ediyor.

YENİ ÖTE GEZEGEN SAYISI 300’E ULAŞTI

Yeni bulgularla K2 misyonunun varlığını doğruladığı yeni öte gezegen sayısı da 300’e ulaştı. Araştırmanın bulguları “Astronomical Journal” dergisinde yayımlandı.

Samanyolu Galaksisi’ndeki öte gezegenleri keşfetmek üzere 2009’da uzaya fırlatılan Kepler Uzay Teleskobu 2013’te geçirdiği mekanik arıza sonrası uzayda seyir kabiliyetini yitirmişti. NASA mühendisleri, Kepler'le uzaktan kurdukları bağlantıyla teleskobun görüş alanını periyodik olarak değiştirerek onu yeniden kullanıma sunmuşlardı. “K2 misyonu” adı verilen keşif faaliyetinin yeni evresinde ilk veriler 2014’te alınmaya başlanmıştı.

Öte gezegenler araştırmaları gök bilimde görece yeni bir alan. Güneş Sistemi dışında Güneş’e benzer bir yıldızın yörüngesinde hareket eden ilk gezegen 1995 yılında keşfedilmişti. O günden bu yana farklı teleskoplar, 3 bin 600’e yakın öte gezegen izi tespit etti. Bunlar arasında Dünya’ya benzer sert kaya oluşumlu gezegenlerin yanı sıra Jüpiter gibi gaz devleri de yer alıyor. Bilim adamları Dünya dışındaki olası canlı yaşamına dair izleri keşfetmek açısından öte gezegenlere artan bir ilgi gösteriyor.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.