15 Temmuz'u Unutma! Unutturma!

15 Temmuz için hazıladığımız özel videoyu istifadenize sunuyoruz...

Tarih boyunca yaşanan büyük zaferler, her ne kadar maddî üstünlüklerle kazanılır gibi görünse de, aslında sabır, sebat ve istikâmet üzere bulunan îmanlı gönüllere Cenâb-ı Hakk’ın bir ihsân-ı ilâhîsidir.

Şâyet bir muhârebede; sırf maddî güce dayanan, ruh dünyası bomboş, şuursuz kalabalıklar ölüyorsa, ardından büyük bir yıkım ve hezimet geliyor. Fakat Çanakkale ve İstiklâl Harbi’nde olduğu gibi, gönlü îman dolu gerçek şehidler veriliyorsa, -Allâh’ın lûtfuyla- büyük zaferler nasîb oluyor.

Nitekim geçen sene yaşadığımız 15 Temmuz hâdiseleri de bunun canlı bir şâhididir. Aziz milletimizin; şanlı tarihinde olduğu gibi, o gün de canı pahasına dînine, îmânına, namusuna, vatanına, bayrağına, tarihine, şerefine, haysiyetine, irâdesine ve istiklâline sahip çıkmış olması, Cenâb-ı Hakk’ın nusret ve inâyetiyle hem büyük bir bâdireden kurtuluşa vesîle olmuş, hem de milletimizin istikbâline dair ümitleri kuvvetlendirmiştir.

Lûtfettiği bu büyük nîmeti için Cenâb-ı Hakk’a hamd eder, şükrederiz. Rabbimiz, şehidlerimize rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil, gazilerimize sıhhat ve âfiyet ihsan eylesin. Ümmetin mazlumlarına ümit ışığı olan aziz milletimize; ilâhî rahmetini, merhametini, nusret ve inâyetini dâim kılsın.

Âmîn!..

İslam ve İhsan

15 TEMMUZ ŞEHİTLERİ VE HİKAYELERİ

15 Temmuz Şehitleri ve Hikayeleri

15 TEMMUZ 2016’DA NE OLDU?

15 Temmuz 2016’da Ne Oldu?

15 TEMMUZ BİZE NE ANLATIYOR?

15 Temmuz Bize Ne Anlatıyor?

15 TEMMUZ HANIMLARI

15 Temmuz Hanımları

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.